Pazar, Kasım 26, 2006

EĞİTİMDE NEREDEN NEREYE

Günümüz eğitimine bakıldığında, nereden nereye geldiğimiz daha rahat anlaşılabilir. Önemli mesafeler alınmasına karşın halen daha pek çok sorunu­muz olduğunu biliyoruz. Annelerin, babaların, öğretmenlerin, öğrencilerin ve eğitimle ilgili pek çok kişinin eğitimden şikayetleri, beklentileri ve görüşleri var. Eğitimde arayışlar vardır, olacaktır, geçici değildir sürekli olmalı ve yayılmalıdır.
Hepimizin tanık olduğu bilim ve teknoloji, politika, ekonomi, enformasyon ve uluslararası ilişkiler alanındaki bugünkü ve gelecekteki hızlı ve çağdaş geliş­melerin eğitimin niteliğini dolayısıyla eğitimin tüm alanlarını etkileyeceği şüphe­sizdir. Kentleşme, nüfus artışı, kişisel özgürlük, bireysel, ailevi ve toplumsal de­ğerler krizi, kültürel değişim ve gelişme istekleri, eğitime artan talep vb. çağdaş sorun ve yöntemler elbette ki eğitim sistemlerini, öğretim amaç ve yöntem­lerini, aile, çocuk, öğretmen ve eğitimle ilgili tüm değişkenleri etkileyecektir.
Öğrenciler artık sessizce oturup, yalnızca verileni almakla yetinmeyecek­ler, görecek, duyacak, çözümleye-cek, söyleyecek, yapacak, katılacak ve payla­şacak... Ken-disini, içinde yaşadığı toplum ve dünyayı bilimin ve öğretmenin ışı­ğında keşfedecek... Öğrenmeyi öğrenecek. Böylece bilgiyi yalnızca tekrarlama­yıp, bilinenleri sorgu-layacak ve kendi bilgisini kendi üretecek.
Bu nedenle, öğrencideki dinamik değişim isteği okulları, eğitim anlayışını, öğretmeni değişmeye istekli hale getirebilir. Bugün bilgisayar teknolojisindeki hızlı gelişmeler öğretmenlerden binlerce yıldır beklenen daha insanî, duyuşsal boyutu yüksek özellikleri de ön plana çıkarmıştır. Her öğrencinin kendine has bir öğrenme şekli olduğu bilinmektedir. Öğretmen öğrenciyi tanımadan, anlamadan, ona güven vermeden, duygularını çözümle-yemeden ortaya koyduğu yalın akademik çabalarının ?iyi öğretmen? olması için yeterli olamayacağını bilinmektedir.
Çalışma hayatınızda her daim başarı ve esenlikler.

İsmail KARAKURT
Edebiyat Öğretmeni